aslandoğmuş köyü forum

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ASLANDOĞMUŞ KÖYÜ WEB SİTESİ FORUM


    ****** ilkeleri (devam)

    melek58
    melek58
    Üye
    Üye


    Mesaj Sayısı : 14
    Kayıt tarihi : 07/03/09

    Atatürk ilkeleri (devam) Empty ****** ilkeleri (devam)

    Mesaj  melek58 C.tesi Mart 07 2009, 14:44

    Laiklik

    Laiklik, gerçek manada, din işleri ile devlet işlerinin ayrı tutulmasıdır. Herkes istediği gibi ibadetini yapabilir ancak hiç bir kimse başka bir kimseye dini konular üzerinde baskı yapamaz. Böyle bir tutum içinde bulunamaz. Burada gözetilen asıl amaç, tamamen din özgürlüğüdür. Laiklik ilkesinin asıl amacı, asla dinsizlik olayını ön plana çıkarmak değil, insanların dinini istediği gibi ve doğru bir şekilde yaşayabilmesidir. Din tamamen insanla Allah arasında olan bir konudur.
    Bu yüzden herkes istediği gibi dinini yaşayabilme özgürlüğüne laiklik ilkesi ile kavuşmuş, olmaktadır. ****** din konusunu çağdaş bir anlayış içerisinde değerlendirmiştir. Bu konuda da bir çok yenilikler gerçekleştirmiştir. Medreselerin kaldırılması ve öğretimin birleştirilmesi laiklik adına atılan ilk adımlardır. daha sonra ki zamanlarda, 1928 yılında yapılan bir değişiklikle "Türkiye devletinin dini islam dinidir" ibaresi kaldırılmış ve 1937 yılında da laiklik ilkesi açık bir şekilde anayasaya konmuştur. İnsanların dinini daha rahat ve doğru bilgilerle yaşayabilmesi için din alimlerinin yetiştirilmesi sağlamıştır. İslam dininde ki "Dinde zorlama yoktur" inancı laiklik ilkesinde en güzel şekilde yansıtılmaktadır. Laiklik, devletin din ve vicdan hürriyetini tanıması demektir. Koymuş olduğu yasalarla, din ve vicdan hürriyetinin yaşanmasında yardımcı olması demektir. Laiklik asla dinsizlik demek değildir, sadece devletin resmi dininin olmaması demektir. Çünkü din sadece insanın kendi şahsı ile Allah arasında olan bir şeydir. ****** "Bizim dinimiz en makul en tabii dindir ve ancak bundan dolayı en son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, ilme, fenne ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uymaktadır" demek suretiyle laiklik anlayışı konusunda insanların kafasında oluşabilecek tüm sorulara en güzel cevabı vermiş olmaktadır. B.Soylu - Ankara

    İnkılapçılık

    İnkılapçılık, en kısa anlamı ile yenilik demektir. ****** inkılapçılığı, eski ve faydası olmayan bir çok kurumların yıkılarak yerlerine çağın gereklerini yerine getirebilecek kurumların konulması anlamını taşır. ****** inkılapçılığı, faydalı olana yönelmeyi istemektir. Eski geçerliliğini yitirmiş faydasından çok zararı olacak işleri bir düzene sokmak demektir. ****** her zaman yenilikçi bir insandı, onun istediği ülkenin sürekli ilerlemesi ve kalkınmasıydı.
    İşte bu yüzden her zaman bizlerinde yenilikçi bir yol izlememizi isterdi. Yeniliklere ayak uyduramayanların her zaman geri planda kalan gelişmemiş ülkeler olduğunu hepimiz görmekteyiz. Ülkemizin ve milletimizin her zaman faydalı olan yeniliklere açık olması gerekir ki diğer dünya devletleriyle her zaman yarışabilsin. Yeniliklere ayak uyduramayan milletlerin hayatında bir gün mutlaka çöküşler yaşanacaktır. Bu çöküşleri yaşamama adına, ****** inkılaplarına mutlaka sahip çıkmalıyız. O'nun bu inkılapçılık anlayışını her zaman yaşatmalı ve hep ileriye gidebilmenin yeni yollarını aramalıyız. Sadece yapılan inkılapları korumakla kalmayıp aklın, ilmin ve ileri teknolojinin yol göstericiliğinde hareket ederek, yeni atılımlarla çağdaşlaşmaya yönelmek gerektiğini hiç bir zaman unutmamalıyız. ****** "Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görünüşü ile medeni bir toplum haline ulaştırmaktır. İnkılaplarımızın ana ilkesi budur" diyerek izlememiz gereken yolu en güzel şekilde tarif etmiştir. B.Soylu - Ankara

    Devletçilik

    17.12.1923 tarihinde toplanan İzmir İktisat kongresi'nde açılış konuşmasını yapan Mustafa Kemal; imparatorluk zamanından kalan bir çok sorunun çözüme kavuşması için gerekli çalışmalarda bulunurken, bütün ulusun ve olanakların ülke kalkınması için, yapılacak bir program çerçevesinde seferber edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Ekonomik kalkınmanın üzerinde duran ******, kısa zamanda yurdun kalkınabilmesi için çalışmalara hız vermiştir. Bu program dahilinde de Devletçilik ilkesini benimsemiştir.
    Devletçilik ilkesi "Türk toplumunun ve devletin, ekonomik ve sosyal kalkınmasını gerçekleştirilebilmesi için devlet işletmeciliği ile özel sektör işletmeciliğinin hep birlikte, uyum içerisinde çalışması" demektir. Devletçilik, ekonomik ve sosyal kalkınma için yapılması gerekli işlerin ivedi yapılması demektir. Bu gün Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş olduğu ekonomik noktanın temelleri ****** zamanında atılmıştır.

    Özel sektör ilgilendiği bir alanda başarıyı yakaladığı takdirde, devlet o alandan başarı yakalandığı için çekilip, kalkınma için başka alanlara yönelebilir. Devlet özel sektörün girmediği alanlarda çalışmalarını bırakmaz, aksine bu alanlarda bir çok faaliyetlerde bulunarak ekonomik kalkınmaya her zaman fayda sağlamaya devam eder. Bunlara örnek olarak, enerji santrallerinin kurulması, karayolları, demiryolları, havaalanları ve limanların yapımı ile GAP Projesi'ni verebiliriz. Türk Özel Sektörü'nün kurucusu olan devletimiz her zaman özel sektörle birlikte çalışarak bu günlere kadar gelmiştir. Güçlü bir ekonomi, devletçilik ilkesi tam olarak uygulandığı takdirde gerçekleşir. İşte bu yüzden devletçilik ilkesinin gerekleri, kalkınma adına, her alanda daima uygulamalı olarak kendisini göstermelidir. www.******devrimleri.com

      Forum Saati Cuma Mayıs 17 2024, 09:28